YILAN İLE GEYİK
Yılan dedi;Issızlıktır karanlıktır yerim.Akarım,giderim,kendime kıvrılırım.
Çıkma yoluma.
yolum varlığımdır benim.
Bilirim:büyüksün benden,irisin,güzelsin,görkemlisin;
Lakin ben daha güçlüyüm senden
yutarım seni avım olursun
Ormanında yok olursun.
Ormanında yok olursun.
Yılan bütün bunları onu görmeden,dedi.
Tanımadan bilmeden,dedi.
Korkarak,dedi.
Tanımaktan,bilmekten,görmekten korktuğu için dedi.
Korkmaktan korktuğu için dedi.
Ormanın yasasındaki düşmanlığı tehdit eden şeylerdi bunlar.Tanırsa,bilirse,görürse,severse,
düşmanlık tehlikedeydi.
Bu yüzden hiç tanımadan
hiç bilmeden,
hiç görmeden
dedi.
Geyik,yılandan daha büyük olduğunu biliyordu.Belki daha güçlü değildi ama,daha büyük olduğu kesindi.Yılan,geyikten daha atak,daha çevik ve daha öldürücüydü.Bu cenkte
bir cenkte
geyiğin ölmesi beklenen bir şeydi.Bilinen bir şey.
Bunu geyiğin de bilmesi,sanki varlığından büyük bir yükü alıp gitmişti.Yeğniliği,sekmesi bundandı.
Ölümünü başkalarının ellerine bırakmıştı.
Bu da belki bir başka öldürme yoluydu belki.
Geyik,bilmediği bir şey anımsattı yılana.
İlk karşılaştıklarında.
Bilmediği,ya da bilmezden geldiği,ya da bilmeyeceği,bilemeyeceği.
Güçlüsün,zehirlisin ve açsın.
beni yutarsın istesen,dedi.
ama unuttuğun bir şey var,ben senden daha büyüğüm,beni yuttuktan sonra,en azından beni sindirene,eritene kadar bir zaman benim biçimimle yaşarsın,benim biçimimde yaşarsın.Daha sonra zaten erimiş olurum,sende erimiş olurum.Etine,kanına,canına karışmış olurum.
Sen eski yılan olmazsın.
Beni öldürmek,kendinde yaşatmaktır.
Hiç kimse öldürdüğünü unutmuş değildir çünkü.
Unutabilmiş değildir.
Yılan başka bir yolu olmadığı için,başka bir yol bilmediği için,yoluna durmuş geyiğe saldırıp,yuttu onu.
Başka bir varoluş biçimi bilmiyordu.Öğrenmemişti.Öğretmemişlerdi.
Bu ormanda ikisine birden yer yoktu.
Cenk uzun sürdü.Orman sarsıldı.
Yılan sarsıldı.
Geyiğin gözleri soktu ilkin yılanı.
Yılansa sonra.
Orman sarsıldı.Ormanlar sarsıldı. Çağrışımlar sarsıldı.
Geyiği yuttuğunda iyice ağırlaşmıştı artık.Yorgundu.Orman ağırlaşmıştı.Şimdi onun yükünü de çekiyordu.Bir an ölcek gibi oldu.O orman kuytusunda,geyiği yuttuğu yerde,olduğu yerde kaldı bir süre,bir yere kıpırdayamadı.Kendine baktığında geyiğin biçimini aldığını gördü.Geyik biçiminde bir yılandı şimdi.Geyiğin gözleri,yılanın pullarında parlıyordu sanki.
Ta onu sindirene,eritene kadar,sonunda geyiğin etine,kanına,canına,zehrine karıştığını duyumsayana kadar orada öylece kaldı.
Bir öç gibi içinde yaşadı geyik.
Doğru söylemişti.
Doğru söylenmişti,
Artık eski yılan değildi...
MurAthAn MungAN(Cenk Hikayeleri'nden...)
_
02 Nisan 2008
MU.MU.
Gönderen Ey'lûl