^^ ИÍLGŰИ МAЯMAЯA ^^ : 11/19/07

19 Kasım 2007

YALNIZLIKLAR - HASAN ALİ TOPTAŞ


artı

= yalnızlık + lar . . .

"insana en yakın yalnızlıktır insan"

1.
Neresinden bakılırsa bakılsın,
her cümlede bir çift göz vardır
ve her noktada bir insan.
O insan ki, bakar bize ve ötemize;
ve o insan ki, giyindiği zamanın gerisinden sorar
hep
kaygılanır, duraksar ve sessizdir;
ve geldim demenin bir sessizliği varsa, öpüşelim
demenin, sen hala gitmiyor musun demenin ya da
ölmek istemenin bir sessizliği varsa,
kelimeleri de vardır sessizliğin
duruşun kelimeleri vardır;
bakışın, uzanışın,
gülüşün...

Ama, yalnızlığın kelimeleri yoktur.
O, bütün kelimelerden oluşmuş bir kelimedir.

sayfa9,


7.
Yalnızlık alıp karşına kendini
öteki kendinlerle konuşmaktır
Bakışmaktır öteki kendinlerle;
dövüşmektir.

Kimi zaman da, öldürmektir
içlerinde en çok sana benzeyeni,
benzemiyor diye.

Yalnızlık, öldürmektir.
sayfa31,


13.
Ölülerin dönüp dolaşıp bizde yaşamasıdır yalnızlık.


her ölü ölümünü kanıtlar,
yani yaşadığını;
ve biz durup dinlenmeden ölümlere ekleniriz,
kurtuluş yoktur.
yazılmamış kitaplardır ölüler
ve zamanın rafına kaldırılmış gümüşlerdir.
onlar ki, bir yanlarını bırakırken bize,
bir yanımızı götürmüşlerdir.

Bu yüzden alışverişimiz hiç eksilmez onlarla;
uçsuz bucaksız bir çölde
ya da dağların ardındaki bir dağ başında
kendi kendimizle konuşuyorken bile
onlarla konuşuyoruzdur.
dedikleridir dediklerimizin birazı,
birazı onlara diyeceklerimiz.

Hiç kuşkusuz dünya ölülerle ağırdır;
ve yeryüzü onlarla kalabalık.

İçimizdeki suç kurdu kımıldadıkça onları anarız.
çünkü, her diri ölüyü yağmalar
-ki, biz de bulaşmışızdır o talana.
ayakta kalma duygumuzu doyurmak için
bir atmaca olmuşuzdur
ölüye,
ay ışığında canlı canlı parlayan bir saltanat
kurmuşuzdur mermerden;
taşına yaldızlı harfler döşemişizdir ince ince,
ardından çiçek konvoyları yürümüştür
renkleri tekrarlayarak,
ardından gül şerbetleri, ilahiler,
sonra cennet yeşili hüzünlerin çekip çevirdiği törenler.
üstelik, ölümü biraz daha gerçek kılmak için
gazetelere ilan vermişizdir.

(Çünkü ölümler işitildiği an gerçekleşir
ve işitilen kadardır)
gene de her şey boşunadır;
biz öldürdükçe yaşar ölüler.
upuzun gölgeleriyle (ölüm insanı biraz daha büyütür)
içimizde gezinirler;
kımıltılarımıza dokunurlar hatta,
bakışlarımıza bulaşırlar.

Ölülerin dönüp dönüp bizde yaşamasıdır yalnızlık..

sayfa55,

YALNIZLIKLAR(1990) - HASAN ALİ TOPTAŞ

12.
Ben sensizliği yalnızlık sanmıştım bir keresinde

Yüzün gelirdi bir yerlerden bir ülke,
kokun gelirdi bir bahar
ve gülüşün gelirdi de bir düş gibi,
ille de kendini kendine vurmuşluğun gelirdi de;
ben hep şarkı sanırdım gökyüzünü
kimbilir kimin söylediği.
Issız teknelerle kıyılarıma koşardım hemen,
bakardım (bakmak uzanmaktır);
atlaslar yırtılırdı düşümün bir ucunda,
bir ucunda ben;
ve suların unuttuğu yunus hıçkırıkları vururdu alnıma,
dudaklarımdan tuz kervanları yürürdü.

Kervanlar ki, birer seraptır harami günlüğünde.
(...)


Anlardım ki, insan bir baskasındaki kendini okur;
ve okunan yalnızlıktır.
sayfa52,


30.
Kimileri düşer yalnızlığa,
kimileri yükselir.

Düşenler için ufuk yoktur artık;
bütün renkler beyazdır,
sesler birdir
ve yarın belki'dir,
dün süphelidir, bugün nerededir?
Üstelik, sular kaskatıdır,
yönler düğümlenmiştir.
Ve aynadır her şey;
tozludur anılarla,
kat kat kirlidir.

Düşenler için yalnızlık,
durup dinlenmeden akan susuz bir nehirdir.

Yükselenlere eşsiz bir ülkedir yalnızlık;
orada içlerini kazarlar sürekli,
derialtı şehirlerine inerler
ve kendileriyle tanışırlar her gün,
her saat, her dakika, her an,
her canavar
ve her kuzu kendileriyle tanışırlar.
Sonra, kendileriyle
kendilerinde başlayan insanlığın arasına otururlar.
Önlerinde buruşuk örtüler vardır,
yorgun maskeler,
uyuyan özlemler,
tılsımlar sonra
ve masmavi küfleriyle şablonlar
-ki, hepsi düştükleri yalnızlıktan gelmiştir
yükseldikleri yalnızlığa
Şaşrımışlardır,
şaşırırlar
ve elbette şaşıracağızdır.
Yalnızlık biraz da şaşırmaktır şaşamadıklarımıza.

sayfa 111,


9.
"Yalnızlık bir boşluktur içimizde;
sisli yamaçlarında babalarımızın
dev gölgesi dolaşır.
Babalar ki,
bizde bitmeyen upuzun tiratlardır;
bir masal ağacına benzeyen ellerini uzatıp
ellerimizden
çocuklarımızı okşarlar.
Torunlarına baba derler sonra,
sürekli değişen sesleriyle
torun çocuğunda hortlayarak.
Babalar, alınlarımıza yazılmış yanlızlıklardır.

...

Babalar ki yalnızlıgın en uzun tarihidir
iclerinden gelip gectigimiz
sayfa37


sek yalnizlik


fotograf & siir "BorgesDefteri" ne tsklerim..ve Nilgün'e@+

Gece, gunduz sizinle gezer; yalnızlık.


Gunduz, gece sizinle gezer; yalnızlık.


Ben neyi yalnızlık sanmıstım bir keresinde?

Ben yanlızlıgı ne sanmıstım bu keresinde?

 
Image Hosted by ImageShack.us