^^ ИÍLGŰИ МAЯMAЯA ^^ : 01/04/08

04 Ocak 2008

CROW / TED HUGHES



Crow Alights
Crow saw the herded mountains, steaming in the morning.
and he saw the sea
Dark-spined, with the whole earth in its coils.
He saw the stars, fuming away into the black, mushrooms of
the nothing forest, clouding their spores, the virus of God.
And he shivered with the horror of Creation.

In the hallucination of the horror
He saw this shoe, with no sole, rain-sodden,
Lying on a moor.
And there was this garbage can, bottom rusted away,
A playing place for the wind, in a waste of puddles.

There was this coat, in the dark cupboard,
in the silent room, in the silent house.
There was this face, smoking its cigarette between the dusk
window and the fire's embers.

Near the face, this hand, motionless.
Near the hand, this cup.

Crow blinked. He blinked. Nothing faded.

He stared at the evidence.
Nothing escaped him. (Nothing could escape.)


Crow Alights
KARGA TÜNEMESİ

Karga bir küme dağ gördü sabahleyin, buram buram
Denizi gördü
Omurgası loş, kıvrımlarında bütün dünya.
Yıldızları gördü, karanlıkta yitip giden bir duman, hiçlik
ormanında üretim yerlerini örten mantarlar, Tanrı ağusu.
Yaratılışın korkunçluğundan titredi.

Dehşetin verdiği görüntüde
Şu ayakkabıyı gördü, tabansız, yağmurdan sırılsıklam,
Yatıyor çölde.
Bir de çöp tenekesi vardı, dibi paslanıp delinmiş,
Rüzgarın oyun yeri, pis su birikintilerinde.

Bir de ceket vardı sessiz evin sessiz odasındaki karanlık dolapta.
Bir de yüz vardı, sigarasını tüttürmüştü alacakaranlık
pencereyle atesin korları arasında.

Yüzün yakınında, bu el, hiç kıpırdamadan.
Elin yakınında şu fincan.

Karga göz kırptı. Göz kırptı. Hiçbir şey olmadı.

Gerçeklere baktı da baktı.
Hiçbir şey kaçmadı gözünden. (hiçbir şey kaçamaz ki)

Ted Hughes
Çeviri: Talat Sait Halman



***
Crow's First Lesson
God tried to teach Crow how to talk.
"Love," said God. "Say, Love."
Crow gaped, and the white shark crashed into the sea
And went rolling downwards, discovering its own depth.

"No, no," said God. "Say Love. Now try it. Love."
Crow gaped, and a bluefly, a tsetse, a mosquito
Zoomed out and down
To their sundry flesh-pots.

"A final try," said God. "Now, Love."
Crow convulsed, gaped, retched and
Man's bodiless prodigious head
Bulbed out onto the earth, with swivelling eyes,
Jabbering protest --

And Crow retched again, before God could stop him.
And woman's vulva dropped over man's neck and tightened.
The two struggled together on the grass.
God struggled to part them, cursed, wept --

Crow flew guiltily off.


Karganin ilk dersi
Konuşmayı öğretecekti Tanrı karga’ya:

"Sevgi" dedi. "Sevgi, de."
Karga ağzını açtı ve bir köpekbalığı indi denize,
Dibe doğru yol aldı, kendi derinliğini kavrayarak.
Hayır, hayır," dedi Tanrı, "Sevgi, de. Dene bir daha, SEVGİ."
Karga ağzını açtı ve bir karasinek, bir çeçesineği, bir sivrisinek
Fırlayıp uçtular aşağılara,
Her biri kendi pislik yuvasına doğru.

"Son bir kez deneyelim," dedi Tanrı. "haydi, SEVGİ."
Karga sarsıldı, ağzını açtı, öğürdü ve
Erkeğin gövdesiz dev başı
Yuvarlanıverdi dünyaya, fırıl fırıl gözleri,
Yakınan sesiyle

Ve Karga öğürdü yeniden, Tanrı kendini toparlayamadan
Ve kadının bacakarası kenetleniverdi boğazına erkeğin, sıktı.
Çimenlerin üstünde yuvarlandılar ikisi.
Tanrı araya girmeye çalıştı, sövdü, ağladı.
Suçlu suçlu uçup gitti Karga.
Ted Hughes

Sabri Cuha/ TANRI, ADVA VE ŞEYTAN...


***

A Childish Prank
Man's and woman's bodies lay without souls,
Dully gaping, foolishly staring, inert
On the flowers of Eden.
God pondered.

The problem was so great, it dragged him asleep.

Crow laughed.
He bit the Worm, God's only son,
Into two writhing halves.

He stuffed into man the tail half
With the wounded end hanging out.

He stuffed the head half headfirst into woman
And it crept in deeper and up
To peer out through her eyes
Calling it's tail-half to join up quickly, quickly
Because O it was painful.

Man awoke being dragged across the grass.
Woman awoke to see him coming.
Neither knew what had happened.

God went on sleeping.

Crow went on laughing.

Ted Hughes


A Childish Prank
Çocukça bir şaka

Erkekle kadının ruhsuz gövdeleri,
Ağızları açık, gözleri bomboş, ölü gibi
Uzanmışlardı cennetin çayırlarına.
Tanrı derinliklere dalmıştı.

Öyle büyüktü ki sorun, uyuyakaldı sonunda.

Karga kıkırdadı.
Isırıp iki kıvranan parçaya böldü solucan’ı,
Tek oğlunu Tanrı’nın.

Aldı erkeğin içine tıktı kuyruk kısmını,
Yaralı ucu dışta kalacak şekilde.

Baş tarafını da kadının içine tıktı baş aşağı.
Solucan süründü içeri ve yukarı doğru,
Kadının gözlerinden bakıp
Yanına çağırmak için kuyruk kısmını:
Çabuk, çabuk, çünkü ah nasıl yanıyordu canı.

Erkek uyandığında bir şey çimenlerin üstünde sürüklüyordu onu.
Kadın uyandığında geldiğini gördü Erkeğin.
Ne olmuştu, ikisi de bilmiyordu.

Tanrı hala uyuyor,

Karga hala kıkırdıyordu.

çeviri: www.cic.blogcu.com


not: Sylvia Plath siiridir, " Black Rook in Rainy Weather " (Yagmurlu Havada Kara Karga)
"- A rook, for anyone who does not know is basically a crow. - "'One Crow sorrow, two crows joy'". Rainy weather, the author is desperately looking for something to live for. Living in a life that is tiresome, dull. Death comes to us all in the end, perhaps it is the only one thing we can look forward to, besides the few moments in life that are truly happy."


Hughes,T. London, Crow: 1970
From the Life and Songs of the Crow
Contents:
Two Legends
Lineage
Examination at the Womb-Door
A Kill
Crow and Mama
The Door
A Childish Prank
Crow's First Lesson
Crow Alights
That Moment
Crow Hears Fate Knock on the Door
Crow Tyrannosaurus
Crow's Account of the Battle
The Black Beast
A Grin
Crow Communes
Crow's Account of St George
A Disaster
The Battle of Osfrontalis
Crow's Theology
Crow's Fall
Crow and the Birds
Criminal Ballad
Crow on the Beach
The Contender
Oedipus Crow
Crow's Vanity
A Horrible Religious Error
Crow Tries the Media
Crow's Nerve Fails
In Laughter
Crow Frowns
Magical Dangers
Robin Song
Conjuring in Heaven
Crow Goes Hunting
Owl's Song
Crow's Undersong
Crow's Elephant Totem Song
Dawn's Rose
Crow's Playmates
Crowego
The Smile
Crow Improvises
Crowcolour
Crow's Battle Fury
Crow Blacker than Ever
Revenge Fable
A Bedtime Story
Crow's Song of Himself
Crow Sickened
Song for a Phallus
Apple Tragedy
Crow Paints Himself into a Chinese Mural
Crow's Last Stand
Crow and the Sea
Truth Kills Everybody
Crow and Stone
Fragment of an Ancient Tablet
Notes for a Little Play
Snake Hymn
Lovesong
Glimpse
King of Carrion
Two Eskimo Songs
1. Fleeing from Eternity
2. How Water Began to Play
Littleblood

MEDUSA / ANCAK YAZGIDIR BU!


"The blood jet is poetry and there is no stopping it." Sylvia Plath Quote

... off off yilan derili dokunaç "yok aramizda oyle bir sey"
Plath, annesi Aurelia'nın nefretle izlediği hayattaki rolününün, kendisini de kafeslediğini görmekte: yalnız başına ayakta kalmak zorunda, fedakar ve cefakar anne rolünde...
Hayatini kontrol eden anne figurunu mitoloji Tanricasi Medusa (insanlari tasa ceviren bir canavar imgesi) ile ozdeslestirir.
There are many religious references where Plath portrays her mother’s dominance ‘your unnerving head – God ball’. ( hevesini kiran bir dinsel otorite simgesidir)
Sivvy'ciğim, annesinden gonderilen tum mektuplari yakarak yokeder.


Medusa / Sylvia Plath
Off that landspit of stony mouth-plugs,
Eyes rolled by white sticks,
Ears cupping the sea's incoherences,
You house your unnerving head -- God-ball,
Lens of mercies,
Your stooges
Plying their wild cells in my keel's shadow,
Pushing by like hearts,
Red stigmata at the very center,
Riding the rip tide to the nearest point of
departure,

Dragging their Jesus hair.
Did I escape, I wonder?
My mind winds to you
Old barnacled umbilicus, Atlantic cable,
Keeping itself, it seems, in a state of miraculous
repair.

In any case, you are always there,
Tremulous breath at the end of my line,
Curve of water upleaping
To my water rod, dazzling and grateful,
Touching and sucking.
I didn't call you.
I didn't call you at all.
Nevertheless, nevertheless
You steamed to me over the sea,
Fat and red, a placenta

Paralyzing the kicking lovers.
Cobra light
Squeezing the breath from the blood bells
Of the fuchsia. I could draw no breath,
Dead and moneyless,

Overexposed, like an X-ray.
Who do you think you are?
A Communion wafer? Blubbery Mary?
I shall take no bite of your body,
Bottle in which I live,

Ghastly Vatican.
I am sick to death of hot salt.
Green as eunuchs, your wishes
Hiss at my sins.
Off, off, eely tentacle!

There is nothing between us.

Poet: Sylvia Plath
Poem: Medusa
Volume: The Collected Poems
Year: Published/Written in 1960


***
"Yok boyle birsey yok "diyen Nilgun'de Anne figurunu hicledigi ve gecmisini kackinlikla ozdeslestiren bir simd' i ve bulanik bir gelecek duyumundan bahsediyor

Savaşırdım kovmaya çifte yetkeyi/ Hiçlemeye annemi ve uykuyu,
... Yok böyle birşey yok!/ Sunduğun sağaltımı kaçkın bir geçmiş,
şimd'i-
Beni aşağılayan sarsan / Aşan bizleri mor birliktelik.


ANCAK YAZGIDIR BU!
Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
Şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?
Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı
benim eskil saatlerimde?
Geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,
deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?
Titreyerek uçurulan köpükten balonlar,
anlık aşkın tasarımlar mı?

Nasıl bir ak konutun isteklendiricisi oldun
__________ anılarıma düz baktıran-
Ah, ben pembe fistanımla kuşanırdım,
Dantelalı tafta yumuşaklıkta.
Savaşırdım kovmaya çifte yetkeyi,
Hiçlemeye annemi ve uykuyu
Öğle sonlarından ürkünç odaların!

Diledim mi yanında tümden var olmayı an için
ve birkaç sonrasında hiç yokmuşçasına
beklememeyi bir şey çevremdekilerin uyumundan
başkaca?

Yok böyle birşey yok!
Sunduğun sağaltımı kaçkın bir geçmiş,
Sayrılık tutsağı bir gelecek duyumu bulanık,
sisi varlığının üzünç kanıtı bir vaktin
şimd'i-
Beni aşağılayan sarsan
Aşan bizleri mor birliktelik.

EYLÜL, 1977
NİLGUN MARMARA
_

 
Image Hosted by ImageShack.us