KUŞLARA İYİ BAKIN !...
________________ -Nilgün Marmara'ya-
Gidiyor, her şeyi bırakarak
Yaşamın kıyısında,
Bir yavru ceylan gibi sekerek...
Gidiyor vedasında,
Hiç söylemediği sözcükleri,
Kimsesizler mezarlığına gömerek...
***
'' Ey iki adımlık yer küre
Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben''
Nilgün Marmara
Eyy ruhu dar saraylara sığmayan
Kürdan kılıçlarla savaşan şair
Ölüm aslında hiç asil değil
Ama sen asildin
Son mektubunda diyordun ya,
'' Benden sonra kuşlara iyi bakın''
Bu yüzden bütün kuşlara
Bir dilim ekmek ve
Bir yudum su vermek
Boynumun borcu olsun Nilgün!...
İbrahim Ormancı
Kuslara iyi bakin..!
http://blog.milliyet.com.tr/islak_semsiye
K Dergisinin eski sayılarının birinde, Nilgün Marmara vardı. 1958 yılında doğan Nilgün Marmara, 13 Ekim 1987'de evinin balkonundan atlayarak intihar etti. Bir yazdığı şiirde, ''..Erken vazgeçişlerim vardı benim/ Seninse / Erken tükenişlerin..'' diyen, Nilgün Marmara, Kadıköy Maarif Kolejini bitirdi. Yüksek öğrenimini, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünde bitirdi. Sylvia Plath'ı çok severdi. Plath üzerine incelemeler yaptı. Bu şairin, bireyin yalnızlığına ve varoluş sorununa bakışından çok etkilenmişti. Şiirlerinde çoğunlukla, birinci tekil kişinin, düşle gerçek arasında gidip gelen kırılgan izleklerini kullandı. Yazgısı da ona benzedi. Çünkü, o da Sylvia Plath gibi intiharı seçti.
Cemal Süreya, onun için, '' Bu dünyayı, başka bir dünyanın bekleme odası gibi görüyordu'' demiştir. Bir insan niye intihar eder, sorusunu sormak kanımca yersizdir. Hele, intihar eden bir şairse. Nilgün Marmara, Cezmi Ersöz, Küçük İskender, Günseli İnal, Ece Ayhan, Orhan Alkaya özellikle de, blogtan ayrılan İbrahim Ormancı kardeşimi derinden etkilemiştir. Ki, İbrahim'in Nilgün için yazdığı blogları anımsıyorum. ibrahim'in bir şiiri ulaştı elime. Adı '' Kuşlara İyi Bakın'' . Elbette ki, Nilgün Marmara' ya ithaf edilmiş. '' Gidiyor, her şeyi bırakarak/ Yaşamın kıyısında/ Bir yavru ceylan gibi sekerek/ Gidiyor vedasında/ Hiç söylemediği sözcükleri/ Kimsesizler mezarlığına gömerek...''.
İbrahim tam şiirin ortasında, Nilgün'ün, '' Ey iki adımlık yer küre/ Senin bütün arka bahçelerini gördüm ben'' şiirini alıntılamış.
Ve devam ediyor. '' Eyy ruhu dar saraylara sığmayan / Kürdan kılıçlarla savaşan şair/ Ölüm alında belki hiç asil değil/ Ama sen asildin/ Son mektubunda diyordun ya/ '' Benden sonra kuşlara iyi bakın'' / Bu yüzden bütün kuşlara/ Bir dilim ekmek ve/ Bir dilim su vermek/ Boynumun borcu olsun...''
İbrahim'in şiiri, Cezmi Ersöz'ün Nilgün Marmara için yazdığı şiir kadar güzel. Bir şairin intihar mektubunu '' Benden sonra kuşlara iyi bakın'' diye sonlamasına işaret etmiş İbrahim. Yalnız, bu vurgu bile, Nilgün Marmara'nın şairliğinin kanıtıdır bence. Ardında, ne ailesi, ne eşi, ne da başka şey. Onun düşündüğü tek şey kuşlar. Şair olmak birazda böyle bir şeydir bence.
Sözlerimi, Nilgün şiirinden bir alıntıyla sonlamak isterim. '' ...En yakın yabancı sendin/ Daha sürülmemişken ışığın biberi/ Yaramıza/ Yaslanırken boşlukta duran bir merdivene/ Henüz..''
Suavi Alp
kynk:http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=85017
***
Milliyet Blog 1
Hiç ölü bir kadın sevilir mi ?
Yıllardır, bu soruyu kendi kendime sormaktayım. Hiç ölü bir kadın sevilir mi sahi? 1989 yılında, benden 3 yaş büyük Enver Dayım, bir kuyuya astı kendini. Tam bu sıralarda, yeni yeni blinçlenmeye çalışan bir tıfıl olarak, Nilgün Marmara hakkında yazılanlarla karşılaştım. Nilgün Marmara'da, yaşamak yerine ölümü seçmişti. Kırmızı Pazartesi kitabını bir su gibi okuyup ezberledim.
Geçenlerde, Radikal Kitap ekinde, Nilgün Marmara ile bir kez daha karşılaştım. Silvia Plath'ı anlatan çalışması ve Daktiloya Çekilmiş Şiirler kitabı yayınlanmıştı. Ne yazık ki, yaşadığım kentte, h emen bu kitapları temin edinemem. Nilgün Marmara'nın mahzun resmini görünce bir kez daha yüreğimden vuruldum. Sevgili Mehmet Başaran'ın kızı, Deniz Başaran gibi. Onun da intiharını Mustafa Ekmekçi'nin yazısından okumuş, ardından çıkan kitabı okumuş, hatta askerde, çarşı izninde Mehmet Başaran'ı bizzat ziyaret edip, bu yürek yarasını canlı canlı canlı tanık olmuştum. Neden şairler, intihara meyillidir? Yaşam yerine, ölümü seçmek, güçsüzlük müdür, yoksa güçlülüğün ta kendisi midir?
Hiç ölü bir kadın sevilir mi? Şairse, adı da Nilgün Marmara ise sevilir derim.
İbrahim Ormanci
***
Milliyet Blog 2
Sana pek çok yazı ve şiir adadım Nilgün. Milliyet Blog'ta, 'Hiç Ölü Bir Kadın Sevilirmi?' diye yazım bile çıktı. Ancak resminin olmadığı, bütün yazılar, bütün bloglar öksüz Nilgün. Ben o buğulu resmi görsün isterim herkesin.. Ben o buğulu resim yüzünden, şiir yazarım hala. Çünkü, ilk şiire başlayışım senin intiharını öğrendiğim gündü. Bu kez blogumda resmini koyma cüretini gösterdim bağışla. Nilgün... Mezar adlı şiirini okuyorum, bir amentü gibi'.. Maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın/ Hepiniz mezarısınız kendinizin' demiştin ya hani.
Sen, hep maskelerden, sahteliklerden yakındın. Sen hiç mezarlardan, ölümlerden korkmadın ki Sevgili Nilgün. Sen 'Uyanıyorum küstah sözcüklerle/ Ey iki adımlık yer küre/ Senin bütün arka bahçelerini/ gördüm ben' diyecek kadar, küstahdın belki. Ben seni, sırf o küstahlığın, ölüme, dünyevi her şeyi meydan okuyuşun için sevdim Nilgün. Sen dünyayı, iki adımlık yer küre olarak betimleyecek kadar alçak gönüllü ve dünyaya ilişkin hiç bir şeyi istemeyecek kadar yürekliydin.
İçimden kuşlar göçüyor. Acının türbelerine gömülü ömrümüz. Ahh be Sevgilim Nilgün, sen yoksun... Bu yüzden acı kokar, nikotin kokar, türkülerimiz bizim. Adını duyduğunda ağlıyorum. 'Erkekler ağlamaz' diyenlere inat. Yoksul anılarım, parasız yatılı okumuşluğum gelir aklıma... Senin gibi, şairler gelir aklıma ağlarım...
Senin o buğulu resimlerinde, hep pencerede bakan hüzünlü bir yüz görürüm. Bu yüzden pencerelere bakarım ben. Gezdiğim yoksul sokaklarda belki seni görmek umuduyla. 'Seni ben yaman sevirem' Nilgün. Söz denizinde sözüm bitti, şiir denizinde imgem bitti. Senin bir şiirinle haykırıyorum yürek çağrımı..' Ilık bir süzülüşle/ Geri dön hayat/ Bırakma yeryüzü salına/ Tünemiş pek kara kuşlar/ Örtsün bakışımı/ Görmek acısı sürsün/ Pencere tutsağının/ Düşsün hayatı suya....'
Sen rahat uyu Nilgün Marmara. Bu dünya bıraktığın gibi nasıl olsa!... Bütün Ölü şairlere benden selam söyle!...
İbrahim Ormanci
***
eylul'den:
"Kuslara iyi bakin..!"şiiri ve 2 Milliyet blog yazisi gonderen Sayin İbrahim Ormanci'yi, Nilgun Kardesligiyle selamliyorum... tesekkurlerimi sunuyorum... yureginize, kaleminize saglik, hep Varolun..
bugun kar , kiyamet buralar... Nilgun icin ve sizin guzel yureginiz icin, kuslara iyi baktim..,
"... onu birazdan tabiattan tahtaya kalkacak bir çocukmuş gibi seven, ona sınıfça zarfsız kuşlar göndermemizi tembihleyen Ece Ayhan'a da slm olsun ... "
Nilgünce "göğünüz genleşsin" dostlar...
_
08 Ocak 2008
KUŞLARA İYİ BAKIN !...
Gönderen Ey'lûl
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)