^^ ИÍLGŰИ МAЯMAЯA ^^ : 12/01/07

01 Aralık 2007

ŞAİRDIR, TEZ ÖLÜR

`İşte ölüm şu derin taçlı şiirdir bak!`Ece Ayhan


BİR ŞAİRİN ÖLÜMÜ
Kimse inanmaz
Benim hafif-makineliyle öldüğüme
Veya ayrıldığıma dünyadan

Benimde başkentte bi odam
Şiir kitaplarım
Üniversitede adım
Ve arkadaşım vardı

Ünüm de olurdu
Yaşasaydım
SALÂH BİRSEL (1919-1999)

“İnanın sözüme şairler / Üçer beşer söneceğiz / Yirmi ikiye varmadan / Rüştü (Onur)gibi öleceğiz”.



GENÇ ÖLÜLERDİR ŞAİRLER
unutulmuş aşkların tekrarıdır hüzün
çölün kumaşını keserken uzun gece
yalnızlığın uçurumunda gümüş eritir ay
suskunluk hep o bildik şarkıları söyler ateşböceklerine
kanatılmış gergeflerde evde kalmış kızların yası
bir tutku gibi işler makas, keserken masalların kumaşını

her aşk bir tarih düşer insanın yaralı kalbine
orada, o yasak ten ülkesinde çoğalırken çentikler
ipek, şarap ve karanfil kokuları sızar şakaklardan
billur bir ölümdür artık 'eskimiş bahar'
hayat 'kendi sesi'nden taş plaklara okunan şiirdir
anlamaz kalbin mutlu kelebeği, anlamaz sevilmemeyi
incecik çiçek tarlalarına ömrünün önsözünü yazar

ışığın orağıyla biçilir aşkın ekini
denizlere açılıp dönmemiş bir teknedir aşıksa:
aklında bir romanın unutulmaz tezleri
dilinde 'sarhoş gemi'den aşırılmış bir arya
kalbindeki hançeri daha derine iter su perileri

genç ölülerdir şairler: tez vurmaz kıyılara
tez vurmaz denizkızlarıyla sevişmiş
mutlu cesetleri...
YILMAZ ARSLAN
siir kitabi;1995 " Su Mektuplari "



ŞAİRLER ERKEN ÖLÜR
avuçlarında yuvarlanan sırça bir heyecan,
sokaklardan geçiyorsun, salyalı caddelerden,
eşiklerde oturup bastırıyorsun soluğunu.
kımıl kımıl insancıklar geçiyor önünden,
şehre doğru, gözleri ayaklarında yürüyen
dualar. avuçların ısınıyor yavaş yavaş, tutuşuyor.

pencerelerden uzanıyorsun rüzgara, meyvaya
durmuş bir dal gibi. avuçların ısınıyor.
kuşlar gelip yemleniyor parmaklarından, karıncalar
bacaklarına tırmanıyor, toprak kokusu siniyor
saçlarına, yağmura inanan uzaklıklardan. şeytan
uçurtmaları sözcükler döküyor alçalarak, resimli rüyalar…

kalabalığa karışıyor adımların, hıza mürid oluyorsun,
homurtular, patlayan kahkahalar yükseliyor çepeçevre,
leşe konmuş bakışlar… usulca kapıyorsun avuçlarını.
bir yıldız çakıyor ışığı çekilmiş gökte, vitrinlerin
önünde dikilip bakıyorsun. düşlere çalınan kornalar
yırtıyor dalgınlığını, kaçıyorsun akşamın yaralanmış dilinden.

pavyonlar çağırıyor susamışlığını, otel tabelaları
yanıp yanıp sönüyor, neon kırıkları saplanıyor bedenine,
dolmuşlar toplamaya çalışıyor telaşını, pezevenklerin
işkilli merakı peşinde. kaçıyorsun, asfalta açılmış
çukurların karanlığından, ter içinde sıyrılan dönerlerin
yağlı kokusundan kaçıyorsun. avuçların ısınıyor biteviye.

şehre yanaşan küçük bahçelerde alıyorsun soluğu, ağaçlara
karışıyor ürkekliğin, kokular örtüyor terli sırtını. toprağa
uzanıyorsun incitmekten korkarak. rüzgarı dinliyorsun.
çiçeğin karanlığa açmış küskünlüğü salınıyor, yıldızlar ipildiyor
dallar arasından. kuşları toplanmış yapraklar hışırdıyor
belli belirsiz. derken uzunlarını yakıyor bir motor gürültüsü

kaçıyorsun. avuçlarında kıvranan kırılgan bir soluk, koşuyorsun
cüzzamlı bir yasla. annenin sesi bir gölge gibi ardında sürünüyor:
“Şair olma oğul ! Şairler erken ölür! Ardından bir dua okuyanın
olmaz!”. kaçıyorsun yazgının genişleyen ağından.
MURATHAN ÇARBOĞA

siir kitabi;2003“Güne Dönen Rüya”



ŞAİRİN ÖLÜMÜ
Beni öldürdüler üç yerimden,
Şiir süsü verdiler.

Sonra attılar denizlerin önüne
Beslediler, büyüttüler kinimi
Adı sevgidir dediler
Sağnak sağnak yağdırdılar üstüme
Bir veda çığlığıydı susuşum
Cehennem yolculuğu bildiler
Eylül'dü yapraklardan savrulan
Bütün renkleri hüzün
Yanmaz fenerlerle oydular gözlerimi
Muhtaç ettiler kadere
Melalin gözüydü yağmurun adı
Görünmez mum ışığıydı eylül
Sular içinde uyardılar beni
Yudular nefret düşlü kovada
Belki bir yol vardı gitmeye
Çöle çevirdiler..

Beni öldürdüler çok yerimden
Şiir süsü verdiler..
ÖZCAN ÜNLÜ



“GÖĞ EKİNİ BİÇMİŞ GİBİ…”
"Bir zakkum ağusu damlar hüznüme /Şiirin kesik damarlarından ... "

“Erken giden mintanıyla gömülsün” Sina Akyol
“Şair olmak zarar ömre” Ahmet Erhan
“Her ölüm erken ölümdür” Cemal Süreya
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder” Cahit Sıtkı Tarancı
“Ölüm alışsın artık bize” Ergin Günçe
“Sen bu şiiri okurken / Ben belki başka bir şehirde ölürüm” Behçet Aysan
“Sevincimi kimler yağmaladıysa / Gövdelerine çakılsın genç tabutum” Kemal Kale
ERKEN ÖLÜMLÜ ŞAİRLER ANTOLOJİSİ / AHMET GÜNBAŞ
Hayal Yayınları 1. Basım, Nisan 2007, İstanbul

 
Image Hosted by ImageShack.us