…
Bir kez, tünemiş ensemize Nemesis.
…
…
“yaşayakalan ölüm”
…
…
Şimdi’nin bedeni yok,
…
Şimdi'si yitik
…
…
Pek az zamanı kaldı bu zora koşulmuş bedenimin
…
Kesmeliyim soluğunu doğmuş olmanın!
…
Şendim,şendim ben,
Kahkaham insanları ürkütürdü!
…
Aşk, bağ ve hiçbir utkuyu düşünmeden,
Kalıvermeliyim öylece kaskatı!
…
…
Sevgili küçük ölüm
Dur ayaklarının altını anlayalım,
kaşlarını,eksik kalan yerlerini,
karlar kraliçesini ev içlerinin,
tarihin sonsuz noktalama işaretlerini de…
…
…
Diriminiz yakıyor kendinizi,
…
İşte! Dudağınızdan sızan incecik kan utkusu …
…
doğuyor yeni bir Karmelites Therese.
…
…
Sen,günün ilksaatlerinin kırılganlığında,
şen bir yüzle doğmuştun,biliyorum. Gün,
güçlü soluğu duyduğunu yadsımadı.Gökeller
parmakların efsunla yunarak hayatin özsuyunu damlatacaktı dev sevgilerinin gözkapaklarına evrenin.
…
…
Hiç kullanılmamış bir zamanın gözkapaklarını
açıyorum
…
Çok kullanılmış bir zamanın gozlerini kapattım.
[ 13 subat 1958 - 13 ekim 1987 ]
"Çünkü zaman ben’im, yaralıyım…"
…
…
"Yaslı yüreğin gözyaşı yasası
Nasıl da kaçınılmaz kızkardeş!"
…
…
Ağlardın
…
Örtünmezdin.Artık her inatçı anlayışsız
için, daha başıboş, daha serseri olmaya…
…
…
Korktum Petra, her iniş çıkışında sesinin
Benzerliğinden korktum herkesin bir hayvana.
Yakıyordu senin gözyaşın benim şakağımı
Ve böğürmek isterdim delice, hiç anlamayanlara
…
…
Kötülük denli gerçekti,
Dünyaya karşı güler, gülerdi.
…
Pembe sevgili
Deliliğin oyuncak odasındaydı.
…
…
Geçmiş ağırlığının somut ton ayrımları,
Sevinçten çok acıdan dokunmuş çocukluk giysileri,
Onların uçurumlu renkleri, belirsiz kıvrımları,
Seni örtüyor, beni örtüyor,
…
…
Çocukluk gökdeleninden
Ağır bir çökme töreniyle
Alt-üst-bir yüzeye iniyor
Ağlarken kapanıyor toprağa
Bütün yüksekliği açık düşlerin.
Büyüyor …
…
…
Sığmazsa ruhuna dar saraylar,
Koşar kız kapanır kapkara bir ağaca.
…
Ada, yıldız, değerler birbirlerine
sonsuz bekleyişte…
Bir ters, bir yüz…
…
…
Ben mi koştum bu hünsalığa
Gece taşarken kadın topuklarımdan
…
Gece; ipek dokusu çözüldüğünde
Ellerim: eksik cennetim benim.
…
…
Çok gizli bir doğru gecenin toyluğunda
Bilmedik çekenin yanlış bir uzaklık
olduğunu
…
Yabancıların en yakınıydın sen!
…
…
Üşümüşüm…
Düşlerimin üzeri açıktı, bendim,
…
Ellerimin soğukluğu hep bir kalabalıkta…
… , O ,
zaman kedisi
pençesi ensemde, üzünç kemiğim-den
çekerken beni kendi göğüne,
bir kahkaha bölüyor dokusunu
düşler marketinin,
uyanıyorum küstah sözcüklerle:
"Ey, iki adımlık yerküre
Senin bütün arka bahçelerini
gördüm ben! "
…
…
Ne zamandır ertelediğim her acı,
Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi,
- bu şiir –
Sendelerken yaşamım ve bilinmez yönlerim,
Dost kalmak zorunda bana ve
sizlere!
…
…
Daktiloya çekilmis ŞİİRLER
NİLGÜN MARMARA
13 Ekim 2007
SenNM
Gönderen Ey'lûl
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)