DENİZ BİLGİN(14 Nisan 1956 D.Bakir - 8 Kasım 1999 Ank.)
Minareden at beni in aşağı tut beni * - 1999
Kağıt üzerine guaj
"Son bitmiş guaj resme bakıyorum. Başsız ve ayaksız, yerinden ve hafızasından uzak düşmüş bir gövdenin, iğreti kanatlarıyla uçmayı tam da beceremeyen hantal bir yaratıkla oynadığı çemberden atlama oyununa. Karanlık bir ormanda saklanmış iki yaratık, biri eksik, biri fazla, belki bir kadın ve bir erkek, kendilerini ve birbirlerini yoketmeden kavuşabilecekler mi? Nihayet, bu gizli köşede kendi eksikliklerinden ve fazlalıklarından duydukları utancı bir çoşkuya çevirebilirler mi? Bu oyunun resmedilişindeki imkansızlığın ardında, tutmanın ya da tutkunun tek umudu mu var? "Minareden at beni,in aşağı tut beni". Zemin dokusuna karışan yazı oyunun adını böyle koyuyor.
“Oyunun kuruluşundaki umudu, sondaki imkansızlıktan daha çok merak ediyorum. Çünkü son, sonradan geriye dönülerek anlamlanıyor, kesinleşiyor. Resimdeki oyunda ise bir beklenti var…
Bu resimde, o çocuksu kaybedip bulma oyununda, geleceğin dehşetini erteleyen kuvvetli bir “sen” çağrısını duyuyorum aynı zamanda. Yazının beklentisi de bu zaten. Çok mu geç?
Bir bakıma öyle, kaderin başkalığı beni de seni de terketmiş. Ama bu resimlerdeki başkalığı, örneğin bir başka resimde, bir kız çocuğunun sınır çizgisine kadar gidip gördüğü, görüp de de bize anlatamadığı bir başka dünyayı dile getirmek için geç olmayabilir. Yabancılığın payından duyulan umut gene.”
Meltem Ahiska, “Deniz Bilgin/Ressam” kitabından
*son tablosunun ismi gibi, 5.kattan kendi göğüne düştü, "Deniz"
Ressam Deniz Bilgin’nin yakın arkadaşı, Hür Yümer, yazdı, Deniz resimledi çoğuzaman..
HÜR YÜMER(1955 İst.- göç mevsimi 1994)
kitabi, Ahdım Var, 1995
Gidemediklerimiz
görüyor musunuz?
denizin otesinde
kumsaldan hayli uzakta
bir ev var
tek pencereli bir ev
içerde bir iskemle
üzerinde gençliğim
bir yatak, bir yorgan, bir kırık masa..
bir ip sallanır boynumda.
odama sımsıcak iklimlerle geldiniz.
gözleriniz kararlıysa
sevmeye sevilmeye
bu gece sabaha dek
ipi siz çekeceksiniz.
sımsıcak deniz
g i d e m e d i k l e r i m i z
Hür Yümer
39yas,,, intihar ederek hayatına son veren şair ...
çevirmen ve şair Hür Yümer "Bütün balıklar gibi, gözleri açık uyuyan bir kırlangıç"
Vedat Sakman bestelemiş, Hümeyra yorumlamıştır gidemediklerimizi.. beyhude adli albümde ..
Bir su damlası merdiven düşüne doğru çıkıyor ,
duyuyor musun? Buzzati'yi dinliyor kalbim dost.
Duyuyor musun?
Karanlığın kırlarına uzanmış senin gizemli yürüyüşünü dinliyorum.
Ses, ses, ses .. aralıksız duyuluyor.
" ne olup ne bittiğini merak eden kadın, bir an, bakmak için dışarıya çıkmayı düşündü" sonrasını biliyorsun, loş düşlerimin ışığında ne bulabilirdi ki?
O kadın gecenin sessizliğinde, o siyah rengin ortasında , boşlukta nasıl izleyebilirdi bir damlayı?
" Bazı geceler damla susuyor. Başka zamanlarsa saatler boyu hiç, durmayacakmış gibi, yukarıya, hep yukarıya çıkmaktan başka bir şey yapmıyor."
Hür Yümer - borgesdefteri
---
02 Ekim 2007
Minareden at beni in aşağı tut beni
Gönderen Ey'lûl
FRIDA KAHLO / SUICIDE
Wilbur & Dorothy Hahn Hale
(...) Dorothy Hale who, after the death of her husband and a subsequent string of failed romances, committed suicide by leaping from the window of her New York City apartment.
Clare Booth Luce, the famous writer and socialite who was also a close friend of Dorothy Hale, subsequently met Kahlo and commissioned her to paint a portrait of Hale. Luce was doubtless expecting some kind a conventional over-the-fireplace portrait, but the ever-morbid Kahlo's The Suicide of Dorothy Hale is a lurid and bloody scene showing Hale falling to her death, and also lying dead on the pavement below.
Luce, beside herself with astonishment and rage, was restrained from having the death portrait destroyed but did have the most offending portions painted over. (...)
http://www.artcyclopedia.com/ Rejected Portraits
Gönderen Ey'lûl