... cevresindeki insanlarin cogu Nilgun'e gore baska insanlardi. gercek insani aradigini duyumsamistim. soguk hayirseverlikleri, gosterisli yardimlari, cansıkıcı bicimciligi, tuketici gorselligini tuhaf buluyor ve onlarla alay ediyordu. bu ayni zamanda ona derin bir acı vermekteydi... kan kardessizliginin alip yurudugu bu çaga ne kadar direnebilecekti. Nilgun'u tanidigim gun ondaki ölüm izlerini gormustum... bir kurban isteminin en cazip adayiydi o.
... Nilgun, cocuklara cevresinde bulunan yetiskinlerden daha cok ilgi duyuyordu. cocuklarin saf ve taze dunyasi tam ona goreydi... cocukların dunyasinda buldugu saflikti onu bu denli sevecen yapan. yetiskinlerin dunyasindaki cok bilmislik onu herzaman cok irkiltti ve oradan uzak durdu. cikar iliskilerinin yogunlugu onu hep yordu ve umutsuzluga tasidi. o, saf ve temiz, kin ve kibirin olmadigi alanlarda yaşamak istedi.
"ölümünden kısa bir sure once bana, anne olmak istedigini soylemisti."
... ilk kitabi yayimlandiginda da kitabini kabrindeki topragin uzerine yavasca birakmistim.
yeniden göz atsın diye.
Gülseli İnal
Kızıltoprak'ta/Omega kapisindan giris
eylul/ekim 2006 yasak meyve syf:73-76
_
26 Aralık 2008
N i l g ü n
Gönderen Ey'lûl