G ü l s e l i İ n a l
"Esir bahçeler içinden soğuk yıldızlara geçiyorum çapraz güneş ilişkilerinden meduza ruhlara siyah tanrıları anmaya o anıtlar mezarından..." /Elektra Uçurumu
Küçük Gece
Hermen düşüyle
saklı inci
acar durur kabuğunu
deniz kökünde
renkleri içmiştir
doğu yönünde
meridyenin inceliğiyle
örülmüş ölüme karşı. /Sif ve Gula
Günseli İnal şair kadınları “bir güzellik düşçüsü” olarak adlandırır.
(...)
"Yosun leşine eş bir cenindim/ büyüdükçe/ siyah kum kollarım/ yıkıp geçiyordum mercan parmaklığını/ arkada/ doruk güllerden bir alan/ boşlukta salınan yüz gibiydi/ esrarlı çekici altüst/ binbir parlak nesneden/ daha altınsı/ bir iç benlik belirdi birden/ göğün hızmasına koşut/ olabildiğince arı ve saf/ bir rüzgarla/ zamanın örtüsü oldu/ en baştaki çiçekliğim//Derin bekleyiş içindeki beden/ kapatılmıştı zamana/ hiçbir arzusu tanınmadan/ kıl payı uzak sarışın kıza/ bir melek ordusu görevdeydi."
"Her Gülseli İnal dizesi, gitgide şiirini daha çok kaybeden yaşama yakılan ağıtın birer yapıtaşıdır. Onun şiirlerini kurarken kullandığı bu yapıtaşları adeta birer karanlık mücevherdirler. Güneşin genç olduğu yıllardan bu yana biriktirilmiş hüznün birer imgesidirler." 2004- "Melek Kolonisi"
(...)
Bir şair tutkusu
Gunseli İnal, Şiir dünyasına adım attığı gençlik yıllarında Nilgün Marmara ve Ece Ayhan'la birlikte oluşturdukları cerbezeli duruş onları Türk edebiyatındaki Yeni Kara'nın öncelleri arasına soktu. Çokları kadir kıymet bilmese de, Türk şiirinin trajik kahramanı aykırı şair Nilgün Marmara'nın eserlerinin günümüze ulaşmasında ve kültleşmesinde birincil rolü oynadı Gülseli İnal. Marmara sevgisi onda öylesine hazin bir saplantıydı ki bu eşsiz şair için çok zaman kendi şiirini ikinci plana atıp fedakârca çalıştı.
Türk edebiyatında da benzer tavırlar içinde oldu Gülseli İnal. Yüksek edebiyatı savundu. Her gördüğü yerde aleladelik ve sefillikle savaştı. Fakat bu ögeler, kimi zaman, Türk edebiyatında o kadar yoğundu ki bir noktadan sonra hiç istemese de; tüm yaşamı savaşa dönüştü. Çok zaman hedef oldu. Buna rağmen şiir için şairce ve adanmışça uğraş verdi. Taviz vermedi. Bu bozbulanık kavgalarda zarafetinden bir şeyler eksilmesine izin de vermedi. Şairlere yaraşır yeni yazınsal kulvarlarda boy gösterdi. Resim sanatına dair edebi ve kuramsal yazılarıyla ilgi derledi. Ve o daima elitist şiirin melankolik kraliçesi oldu. Soyu tükenmekte olan bir türün son temsilcilerindendir Gülseli İnal.
(...)
HİKMET TEMEL AKARSU Radikal
Burhan Uygur / Gülseli İnal Portresi 1983
Kağıt / Karışık Teknik 17 x 17 cm.
Burhan Uygur'un Gülseli İnal şiirlerine özel olarak çizdiği desenlerin on tanesiyle birlikte çıktı Gülseli İnal'ın yeni şiir kitabı: Çocukluğun Son Günü...
ÇOCUKLUĞUN SON GÜNÜ
Gülseli İnal, Telos Yayıncılık, 2007, 147 sayfa
Çocukluğun Son Günü
"Yüzüm karşılıyor her şeyi / sıcağın içindeki soğuğu da / haç biçimli emirle / mutlağın yüzünü karşılıyor / Fırtınayı / opal kasırgaları / çam hurma gül / geçmişteki turbülansın taçları / sonlanmakta rüzgar yörüngede / artık".
Türk edebiyatındaki 'Yeni Kara' akımının en önemli temsilcilerinden olan Gülseli İnal, bu şiir kitabında antikiteye, mitolojiye, kozmolojiye ve astral hayata göndermeler yapıyor ve İnal'ın dizelerine Burhan Uygur'un desenleri eşlik ediyor.
* * * * *
hiyeroglif Ay yazısı ışık kalem
gölgeler tapınağı
avlu
ve genç ağaçlık
girişteki Cella
gölgeleri yutar
aşk kayıtlarıdır bunlar
çatıların yere değdiği
takımyıldızı odaları
kilitsizdir
gökle yer buluşmuştur burada
kutsal bir dans adına
çırpınmaların son bulduğu yerde
deniz başlar
(...)
Bir gün karanlık, öte alemlerden, kar gibi dökülen kristal prizmalar içinde size yabancı, aykırı öyküler anlatan bir masal kadınının imgelerini görmeye başlarsanız o vakit Gülseli İnal Atlası'nın ilk şifrelerini çözdüğünüzü düşünebilirsiniz. O vakit gördükleriniz karşısında boğulduğunuz duygulardan dolayı çıplak ayaklarınızla koşmaya başlayacaksınız her yanı çivili bir yatak haline gelmiş yerküre üzerinde vargücünüzle. Ayaklarınıza saplanan çivilerin verdiği acıları duyumsamaksızın çığlıklarınız yankılanacak dünya üzerinde ve onlar birer şiir adı alacak. Kaynar damlalar cehennem alevi olup akacak gözyaşlarınız yerine. Siz bile şaşacaksınız gözlerinizin becerilerine. O vakit sarsacak bir el omzunuzu sizi kendinize getirmek istercesine:
"Gülseli İnal Evreni'ne hoşgeldiniz" diyecek.
Acılarınızı dudaklarınızda taşıyın; her an fısıldamak için. Kalbinizi iki elinizle sıkıca tutun lavlara düşmesin diye. Ruhsal erişkinlik günlerinize lanet edin; kavramadan önce dünyayı herşey daha katlanılırdı diye. (kapak yazisi)
'Sulara Gömülü Çağrı'1985,
'Lale Sesiydiler ve Yoktular'1987,
'Dolunay' Kalpyso 1988,
'Letoon'1989,
'Dans Natura'1990,
'Bakkaris'1991,
'Sif ve Gula' 1992,
'Saklanmış Levha-Korku Metinleri'1995,
'Chöd Raksları'1998,
'Kayıp Bağlantı'2000,
'Melekler Kolonisi'2004,
'Elektra Uçurumu'2005,
'Çocukluğun Son Günü'2007.
19 Ekim 2007
Çocukluğun Son Günü
Gönderen Ey'lûl