^^ ИÍLGŰИ МAЯMAЯA ^^

19 Mayıs 2012

İçimde bir İstanbul var ondan vazgeçemiyorum

 

Hayat bu işte; Kanatlanıp gitmek dururken/ Dört duvar içinde hapsolursun/

Yaşamak için bir neden ararken/ Ölmek için bulursun ...



Manga - Hayat Bu İşte

09 Nisan 2012


ŞARAP ve Ş İİR




Saatler / Geyikler - Lale Müldür

"Güzel bir rüya: /

yanımda birisi /

var, tanımadığım /

birisi. 'Ben yokken /

ne yaptın?' diyor. /

'I didn't exist' diyorum. /

'Ben de' diyor."



06 Nisan 2012

k u g u














20 Mart 2012

Furuğ FERRUHZAD


Düşler
Ne kadar safsalar o yükseklikten düşer ölürler
Şimdi dört yapraklı bir yoncayı kokluyorum ben...

Anladım birden yolum yok yolum yok yolum yok
Çılgınca sevmekten başka... sevmekten başka...





Vedat Sakman - yolum yok





PENCERE
Bir pencere, bakmaya
Bir pencere, duymaya
Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi
Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.
Yalnızlığın küçücük ellerini
Cömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla
Dolduran bir pencere
Belki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine
Bir pencere, yeter bana

Oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum ben
Bir resimli kitap bahçesinde
Kâğıt ağaçların gölgesi altından
Toprak yollarında geçip giden
Kurum mevsiminden, kısır aşk ve dostluk deneylerinin
Sıralarında veremli okulların
Alfabelerin soluk harflerinin büyüdüğü yıllardan
Ve karatahtaya taş sözcüğünü yazar yazmaz çocuklar
Ulu ağaçlardan sığırcıkların çığlık çığlığa kanat çırparak
Uçup gittikleri
O andan
Etobur bitkilerin köklerinden geliyorum ben
Ve hâlâ başım
Dopdolu
Bir deftere toplu iğnelerle
Çakılan
O kelebeğin yabancı sesiyle

Asılınca güvenim adaletin koptu kopacak ipiyle
Ve bütün kentte
Parıldayan ışıklarımın yüreğini parça parça edince onlar
Koyu renk mendiliyle yasanın, bağladıklarında
Aşkımın çocuksu gözlerini
Ve isteğimin acı şakaklarından
Fışkırdığında kan
Yaşamım artık
Hiçbir şey olmadığında, hiçbir şey olmadığında duvar saatinin
tiktaklarından başka
Anladım birden yolum yok yolum yok yolum yok
Çılgınca sevmekten başka

Bir pencere yeter bana bir tek pencere
Bilince ve bakışa ve suskunluğa
İşte öylesine boy atmış ki ceviz fidanı
Anlatabilir artık genç yapraklarına tüm bir duvarı
Ve sor aynadan
Adını kurtarıcının
Ve işte senden daha yalnız değil mi
Ayaklarının altında titreyen yeryüzü?
Yıkıntı elçiliğini, peygamberler
Kendileriyle birlikte getirmediler mi çağımıza?
Ve yankıları değil mi o kutsal metinlerin
Bu patlamalar art arda
Bu zehirli bulutlar?
Ey dost, ey kardeş, ey herkes!
Yazın tarihini gül soykırımının
Aya vardığınızda!

Düşler
Ne kadar safsalar o yükseklikten düşer ölürler
Şimdi dört yapraklı bir yoncayı kokluyorum ben
Eski düşüncelerin gömütünde boy atmış yonca
Ve soruyorum saflığın ve bekleyişin kefeninde toprak olan o kadın
gençliğim miydi benim?
Çıkabilecek miyim yeniden o merak merdivenlerinden?
Merhaba diyebilecek miyim o iyi Tanrı'ya çatılarda dolaşan?

Seziyorum zaman geçip gitti artık
Seziyorum an, tarihin yapraklarından benim payıma düşendir
Seziyorum aldatıcı bir aralıktır bu masa saçlarımla o garip ve kederli
adamın elleri arasında

Bir şey söyle bana
Teninin tüm sevgisini sana bağışlayan insan
Ne istiyor diri kalma duygusundan başka?
Bir şey söyle bana
Kıyısındayım pencerenin
Ve güneşle bağlantıda...


Furuğ FERRUHZAD
Çeviri: Onat KUTLAR - Celal HOSROVŞAHİ





17 Mart 2012

l a l e








“hatırlamanın penelopeia* tülü/ şarap gibi ol/ kalbin ilmini yap...”


*penelopeia sadakat mitidir




dilsiz kristal kadehte oluşan tınıdan tanıyorsa beni, bu onun düşü. ve amore'u..


esrarengiz.. gözlerinde ölü yıldızların gölgelerini görebileceğiniz bir kadın..


eflatun 1 kadın, bazen mavilesen..




“...hiçbir insanın bir odası yok mu kalıcı bir taştan yapılmış?


gerçek bir ülkesi, bir insanı yok mu?...”







lale müldür



_









25 Şubat 2012

V A Z G E C M E

V A Z G E Ç M E



Iste her sey bitti


Kapılar kilitlendi
Asla açılmayabilir unutma

Belki rüyan bitti


Uyanmak senin elinde
Istiyorsan devam etsene



Ama vazgeçme Sevmekten vazgeçme Istemekten

Umutları sönmez insanın
Ama vazgeçme Gülmekten vazgeçme Direnmekten

Anlamsız gelse de hayatın





Söz - Müzik : Bogaç Gökmen

















V A Z G E Ç M E








18 Şubat 2012

Kedidir kedi





12 Şubat 2012

1 4 S U B A T



1 4 S U B A T







Meger 14 Subat’ı


“Uluslararası Kitap Degis Tokus Günü” olarak kutlayan kisiler varmıs! Bir kitap bayramı!



Ne güzel degil mi?













14 subat


Aziz Valentin Günü











Y Y Y Y Y Y Y












19 Ocak 2012

AŞKKK !!!



Bak kardeş simdi beni iyi dinle


Az yürünmüş yollardan yürüyeceğiz şimdi seninle


Eğri oturup doğru konuşacağız


Çok görmüş çok okumuş,


Ama az gülmüş az ağlamış mürşid-i aşkların


Tedrisatından geçeceğiz seninle.



Çalınan her kapı hemen açılsaydı


Ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı.



Bak kardeş, kişi bilmiyorsa ne istediğini


Hem seni ziyan eder hem de kendini.


Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi


Emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini.



Kim demiştir ki gözden ırak olan gönülden ırak olur diye,


Sen onun gönlündeysen eğer,


Yemende de olsan onun yanındasın.


Eğer sen onun gönlünde değilsen,


Yanında da olsan yemen de sayılırsın.



Şimdi sorarım sana kardeş,


Hangi aşk daha büyüktür?


Anlatılarak dile düşen mi?


Anlatılmayıp yürek deşen mi?



Aşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır


Ya canın acıya acıya adım atacaksın,


Yada canını acıta acıta söküp atacaksın.


Her iki yolda da tek bir gerçek olacak


Canın çok ama çok acıyacak.



Ve öğrenirsin bir gün kardeş


Gerçeği öğrenirsin bir gün.


Gerçeğin acı olduğunu,


Sonra dozunda acının yemeğe olduğu kadar


Hayata da lezzet kattığını öğrenirsin


Aşkı, acıyı, aşkın acısını, hayatı


Her canlının ölümü tadacağını


Ama sadece


Bazılarının hayatı ve gerçek aşkı tadacağını öğrenirsin.



Üzülme kardeş, gül.


Ey burnu kanasa hemen kadere küsüp yüzünü ekşiten.


Gülden hiç ders almaz mısın?


Bütün yapraklarını tek tek yolsan


Gül yine de gülmekten vazgeçmez.



Sorsan şimdi kardeş desen ki


‘Gidenler ne zaman döner?’



‘Üzülme’ der Mevlana ve devam eder,


Kaybettiğin her şey bir gün


Başka bir surette geri döner..




UĞUR ARSLAN







AŞKKK !!!

G Ö Ğ Ü N Y Ü Z Ü











































06 Ocak 2012

2012’ye selam




2012’ye selam olsun






25 Aralık 2011

n o e l anlari...


2012 NOELi



















20 Aralık 2011

10 Kasım 2011

29 Ekim 2011

29EKİM2011 KUTLU OLSUN




Ekim'e söyleyin bundan böyle 28 çeksin ,



Kasım 9 çeksin ,



Nisan 22 , Ağustos 29... çeksin.



çünkü birileri bizi çekemiyor...!



Mujdat Gezen











14 Ekim 2011

LİSANS TEZİ




02 Ekim 2011

T E R A Z İ




42nci yaşım


29 eylul






05 Eylül 2011

eylul enerjisi

e y lûl




HerSeY


daha


GüZel


OLaCaK





30 Haziran 2011

Murat Köseoğlu & Zeynep Arıkan / KALABALIKTA BİR YÜZ (2006)

13. Kum Bekçisi (Söz: Zeynep Özkal Arıkan)
Beste tarihi: 14.01.1998
Bu şarkı şair Nilgün Marmara’ya ithafen yazılmıştır. Kimi imgeler kendi yazdıklarından alındı zaten (Kum Bekçisi, Çöl Fırtınası gibi). “Dünyayla yaralı” bir insan. “Hayatın neresinden dönülse kârdır” diyen bir insan. “Şiir yazan, canına kıyan kadın” diyen bir insan. Şarkının en sonunda söylenen tümce de ona ait: “Kış uykusundaki melek”. Belli ki, intihar fikri uzun zamandır kafasındaydı. Şarkının bitimindeki vokalli bölüm uzun bir ölüm yürüyüşünü betimliyor.



ZELDA Kum Bekçisi

gün yeni dogar, yol yine uzar, ben bir yolcuyum
sus kalamadim, gün sayamadim, ben bir mahkumum
ah ... Vaktim doldu, ah ... çarem yoktu
... hoscakal ...

çöl firtinasi, gök haritasi, ev uzak bana
ben gidemedim, gel diyemedim, dünya yasak bana
ah ... Vaktim doldu, ah ... çarem yoktu
... hoscakal ...

sıg ilişkiler, boş kelimeler, aşk tuzak bana
Var olamadim, rol bulamadim, hayat tezat bana
ah ... Vaktim doldu, ah ... çarem yoktu
... hoscakal ...
KUM BEKÇİSİ - MURAT KÖSEOĞLU - ZEYNEP ARIKAN



 
Image Hosted by ImageShack.us